Hayat sevilince sevince güzel yıllar yaşadıkça, insan yaşlandıkça sevgiye daha çok ihtiyaç duyuyordu. Sevgi bir gıdadır. Aynen yemek gibi… Nasıl ki yemek yemen çocuk büyüyemezse, yeterince sevgi gıdasını almayan ruhen büyümezler. Sevgi bu dünyanın yaratıcı hamurunun mayasıdır. Geçenlerde televizyonda bir sohbette H. Nur Artıran hocadan dinlemiştim. Her Perşembe 20:30 Cine5’te… Diyor ki: Mevlana’nın oğlu Sultan Veled, iman aşktır, demiş. Deriz ya, imansız kılınan namaz da, oruçta kabul olmaz, yani samimi olarak Allah rızası için yapılmayan ibadetler, aşksız ibadetler kabul olmaz, iman eden AŞK’tır, dedi. Kalbimde öyle bir sevgi var ki, hepsini seviyorum. Her şeyin güzel olanı teknolojisi. Bana, ama o şöyle yaptı dediklerinde, kendi kendine bir bahane alırsan yok olmaz yanlış duymuşsun veya hata yapmışsın Allah umarım affeder, diyorum. Yeğenlerim Ceren ve Azra Yeğenlerim İrem, İsa, Ceren, Azra Hani bir büyük der ya: “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen de yansıtırn lezzet alır.“ Bir gün, yüce Peygamberimiz SAV, ashabı ile bir yere gidiyorlarmış. Birden çok sahabeler yüzlerini buruşturuyorlar, “Aman efendim” diyorlar. “Oraya yönetimi, mübârek gözünüz incinmesin.” Gösterilen yerde bir köpek leşi vardır. Günlerce önce bir köpek öldü ve patlama başladı. Bir yandan görüntü, bir yandan koku, haklı olarak bazı sahabeyi tedirgin etmişti. Kâinatın Efendisi, arkadaşlarından ayrılıyor ve daha yakından o köpek leşini dikkâtle, saygıyla, edeple, temâşâ ediyor. Sonra dönerek “Ama bir neşe müntazam, inci gibi dişleri var” diyor. Resulullah Efendimiz gerek sözleri, gerek Hareketler, gerek giyim kuşamı, gerek yiyip içmesiyle hep güzelliğin, edebin, incelik ve zarâfetin simgesi olarak yaşadı. O sâde müslümanlar için değil, bütün insanlık âlemi için de eşi bulunmaz, erişilemez bir örnek ve rehber şahsiyet idi. Ben odalarda öyle seviyorum ki gönlümde herkesin oturabileceği bir sandalye var. Hayalim buradan, Ankara’dan uzakta sevdiğim insanlardan berabere uzaklaşarak, mola vere vere edildiler, barış içinde bir umreye gidip gelmektir… Zaten bildiğimiz şu hadis üzerinde düşünelim mi? Hadisi internetten elde edilen sitede çok güzel açıklanmışlar, aynen kopyalıyorum: Ebu Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildine göre Resülullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle buyurdu: “Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki gençler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi değiştirmedikçe de iman Yapmış olmazsınız. (Müslim, îman 93-94. bk.Tirmizî, Et’ime 45, Kıyamet 56; İbni Mace, Mukaddime 9, Edeb 11) Açıklamalar Sevgili Peygamberimiz, İslam’a göre her şey başı ve ahiretin yegane geçer akçesi olan iman ile sevgi Aralarındaki bağın şifreleme biçiminde bu hadisinde dile getirmiş bulunmaktadır. Konunun ehemmiyetine binaen yemin ederek söze başlamadan ve önce kesin bir gerçek, imansız cennete girilemeyeceğini haber alın. Sonra da cennete girebilmenin vazgeçilmez besin maddesi olan imanı elde edilen maliyet için mü’minlerin kanunlarını çiğnemeleri, aynı kesinlikle ve aynı davranmakla bildirmiştir: “Birbirinizi sevmediğiniz sürece iman etmiş olmazsınız!” Bundan dolayı şu sonucu korumak: İman, nasıl cennete girilebilmesinin, vazgeçilmez şartı ise, mü’minleri sevme de tam ve kamil bir imana sahip olabilmenin biricik şartıdır. Mü’min, kendisiyle aynı imanı paylaşan herkesi, ırkına, rengine, yurduna ve diline bakmaksızın sevecek, onlara karşı muhabbet ve sorumluluk duyacaktır. Çünkü imana sınır, yine imanın kendisiyle çizilebilir. Müslümanları, tasa ve kıvançlarını paylaşma, dertlerini kazanma seviyesinde sevgi ve ilgiye uygun bulmanın tabiî sonucu selamlaşamaz hale gelmektir. Selam, Müslümanlar arasında değişen sıcak ilgi ve alakanın mukaddimesidir. Müslümanlar selam ile tanışır, bilişir ve sevişirler. Aynı inanç çizgisinde birleştirici, bir anda kalbî duygularla birbirine bağlı olarak hissettiren sihirli kelime selamdır. Bu hadisten hareketle, büyük muhaddis Tîbî’nin de ifade ettiği gibi, selamı yaymak sevginin, sevginin sebebi imânın kemâlinin ve Allah’ın dînini her şeyin üstünde tutmanın ve onu bütün dünyadakine hakimiyet için var gücüyle sürdürülmesinin sebebidir ki, bu gerçek mü’minliktir. Sevgili Peygamberimiz, sadece tesbit ve teşhis ile kalmaz, mutlaka tedavî modelleri da Müslümanlara gösterir. Bu hadîs-i şerîfte de onun böyle bir uygulamasını görüyoruz. Müslümanlar arası beslenme düzeyinin çıkarılabilmesi için Nereden başlaması, “Yaptığınız kişinin birbirinizi seveceğiniz bir şey bitmesi mi, aranızda selamı yayınız!” sözleriyle ortaya koymuş bulunmaktadır. Artık sonuç belli, araç belli, o ortalamayı elde etmek için gereken sermaye (sevgi) belli, o sermayeye ulaşmak için atılacak ilk adım da bellidir. Ötesi Müslümanlara kalır. Cennet-iman-sevgi-selam irtibatı, konumuz olan sevginin önemi ve konumu bakımından başkaca hiçbir söze ihtiyaç bırakılmayacak kadar. Hadisten Öğrendiklerimiz 1. İmansız cennete girilmez. 2. Birbirlerini sevmeyenler gerçek manada iman etmiş sayılmazlar. Çünkü iman sevgiden doğar, sevgi ile kemal bulur. 3. Selamlaşmak müminler arasındaki sevgi bağlarının kuvvetlenmesine vesîledir. 4. Mü’minlerin sevmemesi, iman zayıflığının göstergesidir. Yazıyı bu şarkıyla bitiriyorum… Allah sizi sevgisiz bırakmasın… Hayat Sevince Sevilince Güzel Bahar çiçek çiçek geldiğinde güzel Hayat sevilince sevince güzel Arılar bal petek verince güzel Hayat sevilince sevince güzel Dostluğun temeli ilk harcı sevgi Her derdin bakımı ilacı sevgi Gönüller sultanı baştacı sevgi Hayat sevilince sevince güzel Sevgiyle gündüz olur geceler Sevgiyle şiir olur heceler Mutluluğun yolu sevgiden geçer Hayat sevilince sevince güzel Dostluğun temeli ilk harcı sevgi Her derdin bakımı ilacı sevgi Gönüller sultanı baştacı sevgi Hayat sevilince sevince güzel Güfte : Mehmet Erbulan Beste : Zekai Tunca Bu şarkı Celal Çelik’in seçtiğin bazı resimler eşliğinde dinleyebilirsiniz: http://www.youtube.com/watch?v=s9Mgei2xK9g Celal Çelik Ankara ( Konya-Ereğli ) http://celal1973.blogspot.com/
Source by kalpsevgilier
Bir yanıt yazın